Gece olmuştur artık. Herkes odasına çekilmiş ve mışıl mışıl uyumaya başlamıştır. Siz hariç.
Kapkaranlık odanın içerisinde geçen tüm günün , haftanın muhasebesini yaparsınız.
Kimi üzdüm , kimi kırdım , ne beni üzdü , kimi sevdim , aşık oldum gibilerinden.
İçinizden bir ses anlatır , gözleriniz tavan ile sevişir. Gecenin geç saatlerinde tek dostunuz tavan kalmıştır. Arkadaşınız , dostunuz , sevgiliniz , sırdaşınız olur. İçinizden bir ses anlatır , tavan sadece dinler. O anlatılanlardan birazı ;
Bir insanı ne kadar fazla sevebilirsiniz? Tüm kalbinizle, olmadı benliğinizle? Ya da kişiliğinizle mi? Peki ya düşüncelerinizle?
Ne kadar hissettirebilirsiniz peki ona olan sevginizi? Her an her saniye onunla konuşmak bile yeterli gelmiyorken sizce de mesafeler fazlasıyla gereksiz değil mi?
Çok seviyorsak uğruna savaşmamız da gerekmez mi sizce? Neleri karşımıza alabiliriz sevdiğimiz kişi için, ne kadar ileri gidebiliriz?
“Sadece sen yanımda ol yeter.” diyebilir miyiz içtenlikle? Gerçek duygularımızı olduğu gibi yansıtabilir miyiz? Ben çok isterdim, çok.
Hani geciktirmeden, bekletmeden, yormadan, yıpratmadan ve tüm çıplaklığıyla ona onu ne kadar çok sevdiğimi her hücresine kadar hissettirmek, anlatmak isterdim.
Çok seviyorum galiba ya, neyse.
hasanalbay.com
Duygulandım :S
YanıtlaSilAQ sana ne oluyor mutlu mesutsun.
SilGerçekten duygulandırdın beni İsmail. :/
YanıtlaSilOlur arada duygulanmalar :)
Sil